7 Haziran 2012 Perşembe

Lida Diyetlerinde Tuz Tüketimi


Dünyada yaşamı su ve tuza borçluyuz. Su ve tuzun kalitesi de insan sağlığını çok derinden etkiler. Eğer sağlıklı yaşamak istiyorsak Lida kullanımına devam etmeli, su ile tuzu gerektiği miktarlarda ve kalitede almak zorundayız. Bugün ne içtiğimiz suyun ne de yediğimiz tuzun kalitesi hakkında bir bilgimiz var. Oysa su ve tuz insanın en önemli, vazgeçilmez ve hiçbir maddeyle değiştirilemez temel besin kaynağıdır. İnsan suyla tuzu gerekli miktarda ve kalitede almadığı zaman, yaşlanmayı hızlandırarak metabolizma bozukluklarına sebep olur. Bugün dünyayı saran ve çağın hastalıkları olarak adlandırılan, yüksek tansiyon, astım, kanser ve diğer nice hastalığın sebeplerinden biri yaşamın vazgeçilmez bu iki maddesinin gerekli miktarlarda ve kalitede alınmayışıdır.Gıda endüstrisi her şeyi rafine ettiği gibi tuzu da rafine ederek yani besin değerini yok ederek sofralarımıza sunuyor. Rafine edilmiş, alüminyum hidroksit ile yıkanmış, bütün minerallerinden arındırılarak sadece sodyum klorürden ibaret bırakılmış sofra tuzunu bedenimiz gıda değil, zehir olarak algılıyor ve bir an önce atmaya çalışıyor. Doktorların hastalarına yasakladığı tuz işte bu zehirli tuz.Biz evimizde de işyerimizde de sadece doğal tuz olan Himalaya tuzu kullanıyoruz. Eğitimlerimize gelen herkese de öneriyoruz.Yeterli miktarda tuz tüketmek Lida diyetlerinde çok önemli bir yere sahiptir.
Himalaya kristal tuzu insan sağlığı için neden önemli? Bu tuz kristalinin içinde bedenimizin ihtiyaç duyduğu seksen dört mineral yer alıyor. Yani hücrelerimizin tuz ihtiyacı ile doğal olarak uyumlu. Bu nedenle hücre zarından kolaylıkla geçebiliyor.İnsan sağlığı için en kaliteli tuz Himalaya kristal tuzudur. Çünkü iki yüz elli küsur milyon yıl önceki temiz denizlerde su, o dönemin ekolojik koşullarının etkisi ile güneş ışınlarıyla kurumuş ve geriye kalan tuz güneş enerjisini içinde hapsetmiştir. Bu tuz milyonlarca yıl basınç altında kalarak kristale dönüşmüştür.Himalaya kristal tuzunu fazla olmamak şartıyla Lida kapsül diyetlerinde tüketebilirsiniz. Ben Himalaya tuzuna “elmas tuz” demeyi tercih ediyorum. Çünkü kömür basınç altında kaldığında nasıl elmasa dönüşürse Himalaya tuzu da milyonlarca yıl boyunca basınç altında kalarak kristalleşmiştir.Himalaya tuzunun suda eritilerek kullanılan haline “sıvı güneş” de deniliyor. Biz evde ve işyerinde bu şekilde kullanıyoruz. Çorbamıza, yemeğimize, salatamıza, yumurtamıza bu sıvı tuzdan koyuyoruz. Tıpkı zeytinyağını, limonu, sosu koyar gibi. Rafine edilmiş sofra tuzu mutfağımıza girmiyor.Himalaya kristal tuzu bedenin metabolizmasını düzenlemesinde büyük rol oynuyor, kilo vermenize yardımcı oluyor ve birçok rahatsızlığa iyi geliyor.Sadece bu bilgi bile eğer değerlendirirseniz sağlığınız açısından büyük fark yaratacaktır.

0 yorum:

Yorum Gönder